


Hepsi doğru, ve maalesef bu takım yalan. Sahte bu takım, yapıştırma biraz da. Fatih Terim'in hazırlık kampı henüz başlamışken sarf ettiği; "Emre-Aurelio-Hamit gibi bir orta saha başka hiç bir takımda yok" cümlesi geliyor hemen aklıma. Bunun üzerinden gitmek istiyorum. Diğer tüm yaklaşımlar, tüm açılımlar her mecrada nakledildi yeterince. Bu sözü dün akşam Rıdvan da tekrarladı maç sonu yayınında. Bizi biz yapan, bizi özellikli kılan, turnuvadaki tek kozumuz olarak aşikar bir yer edinen bu özelliği neden göz ardı ettik? Hem de Portekiz karşısında! Bunu aklım almıyor doğrusu. Tamam defansımız harap, takımın tüm bölgelerinde de koordinasyon problemimiz var. Ama arkadaş Hamit'in sağ bekte ne işi var Allah aşkına! Kitlendi kaldı adam orda, ne Ronaldo'nun dublajına girebildi, ne 2 adım öteye gidebildi hücum adına. Sandalyeye bağladık adamı. Ya sonra n'oldu? Sabri girdi 2. devre, onu beke çeker Hamit'i öne sürer dedik. Baktık ki Sabri orta sahada. Olacak iş değil hakikaten. Bu Tuncay'a 90 dakika nasıl sabrettin be Fatih Terim. Daha 10. dakikada bağırdı adam ben bugün yokum diye. İngiltere'de bir haller olmuş Tuncay'a. Az biraz saçlardan gitmiş, az biraz da iştahtan. Bu analizin sonu yok. Yaz , yaz bitmez. Ne kadar yazarsak o kadar kızıyoruz, bir o kadar da üzülüyoruz.
Bu kadar yitik bir takımla gruptan çıkarsak başarı doğrusu. Çıkamazsak ayıp, öte yandan.
anekdot: İsviçre için de bir kaç kelam edeyim. Olabileceğin en iyisini oynadılar kanımca. Bu kadar sınırlı kapasiteli bir takım, ancak bu kadarını yapabilir. 3-4 gol pozisyonuna girdiler üstelik. Şans golüyle galibiyete konan Çek'lerin bu sönük haline de, en azından beraberliği hakeden İsviçre'ye de üzüldüm açıkcası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder